Alt Gömülü Yirmi Yaş Dişlerinin Sınıflandırılması

Alt yirmi yaş dişleri alt çenede ikinci büyük azı dişinin distal kenarı ile ramus mandibulanın arasındaki retromolar bölgede (M3 mesafesi) bulunur. M3 mesafesi biometrik olarak şu şekilde saptanabilir.

Profilden alınan sefalometrik radyografi üzerinde orta kesici dişin kesici kenarından 2. moların oklüzal yüzünün orta noktasını birleştiren çizginin yükselen ramusu kestiği nokta ile alt 2. moların distalinden bu oklüzal çizgiye çizilen dikme arasında kalan mesafe M3 mesafesidir. M3 mesafesi ağız içi grafileri ile saptanabilir.
M3 mesafesinin yeterli olup olmamasına göre şöyle bir sınıflandırma yapılır:
Klas I: M3 mesafesi yirmi yaş dişinin meziodistal uzunluğundan büyüktür.
M3 S > M3 (MD) L
Klas II: M3 mesafesi 20 yaş dişinin meziodistal uzunluğuna eşit veya çok az farklıdır.
M3 S > M3 (MD) L
Klas III: M3 mesafesi 20 yaş dişinin meziodistal uzunluğundan oldukça azdır. Yükselen ramus 12 yaş dişinin hemen distalinden başlar ve M3 mesafesi tamamen kaybolmuştur.
M3 S < M3 (MD) L
M3 mesafesinin değerlendirilmesi tamamlandıktan sonra ikinci olarak gömülü yirmi yaş dişinin pozisyonuna dikkat edilir. Bunun için 20 yaş dişinin uzun eksenine öndeki 2. moların uzun ekseninin yaptığı açı değerlendirilir. Buna göre;
a) Vertikal pozisyon
b) Mezioangular pozisyon
c) Distoangular pozisyon
d) Horizontal angular pozisyon
e) Bukkolingo angular pozisyon değerlendirmesi ile gömülü diş tanımlanır.
Diğer bir önemli işlemde gömülü bulunan 20 yaş dişinin öndeki 12 yaş dişi ile münasebet şeklidir. Bu da kronkron münasebeti, kron köle münasebeti, kron kök münasebeti olarak üç grupta toplanır.
Gömülü dişler yukarıdaki tasniflere uymayarak daha uzak bölgelerde bulunabilirler. Bunlarda ektopik grupta toplanırlar.

Gömülü dişin tanımını tam yapabilmek için bu üç sınıflandırma kombine olarak birarada kullanılmalıdır. Örneği (Klas I, kron / kron, meziongular) Klass III, kronkök distoangular.)
İlave olarak operasyona girmeden evvel gömülü dişin köklerinin sayı ve şeklinin, canalis alveolaris inferior ile olan ilişkisinin muhakkak gözönünde bulundurulması lazımdır. Gömülü dişin etrafındaki kemiğin yoğunluğu cerrahi işlemi etkileyen önemli bir faktördür. Genç bireylerde kemik esnektir ve klivaj daha rahat yapılır. Halbuki 35 yaşın üzerindeki hastalardayaşla doğru orantılı olarak kemik yoğunluğu artar ve esneklik kaybolur. Böylece dişin etrafındaki tüm kemiğin dişi çıkartmaya yetecekkadar fazla açılması gereklidir. Bu da daha uzun süreli çalışmayı ve daha çok kemik kaldırılmasını gerektirir.
Eğer gömülü diş ile öndeki 2. Molar arasında elevatörü yerleştirecek kadar aralık varsa dişi eleve etmek kolay olur. Bazen mezioangular ve horizontal dişlerde olduğu gibi 2 . molar ile gömülü diş direkt ilişkide ise o zaman 2. Molan zedelemeden çalışmak için dikkat etmek gerekir.
Alt gömülü 20 yaş dişlerinin canalis alveolaris inferior ile olan komşuluklarını da hatırda tutmak lazımdır. Cerrahi işlem sırasında alt çene sinirinin zedelenmesine bağlı olarak parestezi veya anestezi oluşabilir ki bu durum birkaç günde geçebileceği gibi birkaç hafta ay sürebilir veya sürekli kalabilir.
Buraya kadar olan kısımda alt gömülü 20 yaş dişinin cerrahi çekiminde zorluk yaratabilecek noktalar, M3 mesafesinin, 2. molara göre açı ve pozisyonunun, üzerindeki kemik kalınlığının, kök morfolojisinin, folliküler kese ve periodontal aralığın genişliğinin, çevredeki kemiğin yoğunluğunun, 2. molar ile ilişkinin ve n. alveolaris inferior ile ilişkinin, değerlendirilmesi gözden geçirildi.
Bunlardan başka, gömülü dişin üzerindeki dokunun niteliğide cerrahi çalışma seyrini etkiler. Gömülü dişin üzeri sadece yumuşak doku ile örtülü olabildiği gibi, kısmen kemik engeli ve yumuşak doku ile birliktede örtülü olabilir. Bazen de dişin etrafı tamamıyla kemik yapı ile çevrilidir, yani tam bir gömüklülük söz konusudur. Bu tür gömüklülükte dişin çevresinden daha çok kemik kaldırılmalı ve bazende diş ayrılarak çıkartılmalıdır.

Kaynak: Ağız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi / Prof Dr. Mustafa TÜRKER ve Prof. Dr. Şule YÜCETAŞ


Gömülü Dişler Hakkında Kapsamlı Bilgiler
 

© Copyright 2009 - 2016, All Rights Reserved

Site içeriğinde bulunan bilgiler destek sağlamak içindir. Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez